Son dönemde Singularity “Tekillik” kavramını çokça duyar olduk. Yani teknolojik ilerleme insanlığın tekilliğe gittiği iddiası artık bilim kurgu iddiasını aşıp artık felsefi siyasi tartışmalara döndü.
Peki tam olarak bu kavramın ne anlama geldiğini biliyor muyuz ? Big Bang büyük patlamadan kara deliklerin merkez noktalarına ve en sonda da Yapay Zeka’nın geleceğine dair bu tanımlandırılma yapılıyor. Peki nedir singularity; İlk olarak Big Bang yani büyük patlama tekilliği ile başladı tüm kaynak. Boyutsuz ve sonsuz yoğunluklu bir tekillik yani. Çok sıcak ve yoğun olan bir şey bu yoğunluğun düşüşüyle önce noktasal parçacıklar sonra atomlar sonra makro yapılar ve kütle çekimiyle yıldızlar ve bu yıldızları büyüyüp ölmesiyle oluşan yeni yıldızlar, daha ağır elementler ve gezegenler ilk yaşam formlarından günümüze insanlığın daha doğrusu bilincin evriminin devamı. Bir de Kara delikler için kullanılan tekillik singularity kavramı var; kara deliklerin en yoğun olduğu orta noktalarında uzay zaman bükülmesinin ve kütle çekim alanının sonsuzluğuna veriliyor bu isim. Yapay zekadaki singularity kavramına geçmeden önce ilk olarak nasıl yapay zekaya da bu tanımın verildiğinden bahsedelim; Matematikçi, bilim kurgu yazarı Prof. Vernor vinge kullanıyor bu terimi yapay zeka için. Ortak paydası ise; karadeliklerde, olay ufkunun ötesinde zaman uzay tekilliliğinin öngörülülüğünün kırılışına benzetiyor ve yapay zekada süper zekanın ortay çıkışından sonraki durumun da öngörülemez olduğunundan yola çıkarak bu tanımlamayı yapıyor.
Yazar: Çiğdem Özcan